Origami, Turna ve Sadako

Şu anda SUDO için yazı yazmam, o da olmadı bir ay sonra gireceğim YDS’ye çalışmam gerekiyor. Bense origamiden turna yapmakla meşgulüm. Bir de televizyonda “6 Derece” belgeselini izlemekle… Küresel ısınma falan işte.

Planlı biriyimdir ben. Neyi ne zaman yapacağımı önceden planlarım. Listelerim falan bile vardır. Şu saatte spor yap, şu zaman yazı yaz, şu zaman kitap oku… Her şey bellidir günlük hayatıma ilişkin. O yüzden şu anda yapmam gerekenleri sıraladım, çünkü böyle yapmam gerekiyordu planlarıma göre. Ama dün şoförlük hayatımın ilk kazasını yapmış biri olarak dengem bozuldu ve kendimi origamiye verdim. Ne zamandır aklımdaydı bununla ilgili bir yazı yazmak, o yüzden fırsat bu fırsat dedim kendi kendime.

Origami bildiğiniz kâğıt katlama sanatı. Ne zamandır ilgim vardı zaten bu sanata ki zaten Japon kültürüne dair hep bir ilgim olmuştur. Öğretmen Akademisi Vakfı’ndan e-ders olarak aldım temel origamiyi. 8 haftalık güzel bir deneyimdi benim için. Devamı da gelecek bu derslerin. Ama şu anda temel seviyede de öğrenmiş olsam benim için muhteşem bir hobi origami. Dersler sırasında 30 civarı modeli katlamayı öğrendim. Ama bunlardan iki tanesi çok özel benim için: Kelebek ve turna.

Kelebek modeli, origami ustalarından Akira Yoshizawa’nın tasarladığı bir model. Zaten yaparken bir ustaya ait olduğunu anlayabiliyorsunuz. Zor değil, ama özen gerektiriyor. O yüzden seviyorum bu modeli katlamayı. Bağlantısını vereyim dedim, ama bulamadım. Bir ara kendim çekip videosunu paylaşayım buradan.

DSC01046

Diğer bir model de turna. Turna, her kültür için önemli bir kuştur. Üniversitedeyken Halk Edebiyatı dersinde uzun uzadıya turnanın kültürümüzdeki yerini tartışmıştık. Bizim için bağlılığın sembolü. Ama Japonların gözünde, onların inanışlarına ve origami sanatına da bağlı olarak daha farklı bir yere sahip: Kuşun bin yıl yaşadığı söylenir. Hasta olan biri eğer kâğıttan 1000 adet turna katlarsa tanrılar, o kişinin bu isteğini yerine getirip onu sağlığına kavuştururlar. 

DSC01045

İşte bu noktada karşımıza Sadako çıkıyor. Eleanor Coerr, Sadako isimli bir kız çocuğunun gerçek yaşam öyküsünü kâğıda dökmüş ve ortaya “Sadako ve Kâğıttan Bin Turna Kuşu” isimli bir kitap çıkmış. Şayet bulursanız bir alıp okuyun. Çok kısa bir kitap, bir saat içinde falan bitirmiştim ben; ama o bir saat boyunca da ağlamıştım.

DSC01047

Sadako Sasaki, Hiroşima’ya atom bombası atıldığında bu şehirde yaşayan bir kız çocuğu. Ve atom bombasından 10 yıl sonra da hayatını kaybediyor. Başlangıçta her şey normal görünüyor onun için. Başarılı bir öğrenci, okul takımının en hızlı koşucularından biri. Lösemi olduğunu öğrendiğinde inanamıyor ama hastalığını cesaretle karşılıyor. Kâğıttan Bin Turna Kuşu efsanesini öğreniyor arkadaşından. Ve katlamaya başlıyor turnaları. 1000 turnaya ulaşamadan, 644. turnayı katlarken  yaşama veda ediyor 12 yaşında. Yine da arkadaşları geriye kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömüyorlar.

Böyle hüzünlü bir kitap Sadako, ama önemli noktaları vurguluyor insana ve insanlığa dair.

Hâl böyle olunca da origamide turna modeli ayrı bir yer kazanıyor. Hem bu kadar anlamlı, hem de katlaması zevkli bir model olunca insan kendini alamıyor katlamaktan.

İnsanın zihnini dinlendiren bir uğraş olan origami, özellikle de zor zamanlarda insanı rahatlatıyor. Hani zihnin sürekli bir şeylerle meşgul olduğu zamanlar vardır ya, işte o zamanlarda düşünceleri temizleyip berraklaştırıyor.

Origami, Turna ve Sadako” üzerine 2 düşünce

Yorum bırakın